Yo la Tengo 1984 yılında kurulmuş Amerikalı bir grup.2006 Eylülünde grup 11.albümlerini piyasaya çıkardılar.Albümün adı “I Am Not Afraid of You and I Will Beat Your Ass”.
Grup adını 1962 yılında Baseball liginde New York Mets takımında oynayan iki oyuncunun arasında geçen bir olaydan alıyor. Bir oyun Richie Ashburn ve Elio Chacón topu yakalamaya çalışırken birbirlerine girerler.Nedeni ise Richie’nin Elio’ya topu koşarken “I got it” diye bağırmasından.Elio bir tek İspanyolca bildiği için ne dediğini anlamaz ve çarpışırlar.Daha sonra Richie oyun içerisinde anlaşmaları için “I got it” in ispanyolcasını öğrenir .Bu da tahmin ettiğiniz gibi “Yo la tengo”dur.Bir sonraki oyunda gene bir poziyonda “Yo la tengo” diye topa çıksada bu seferde karşına Elio yerine Frank Thomas çıkar ve tabiki Frank Thomas ne dediğini anlamaz.Neyse bu tabi olayın detayı gerçekte isim bu olaydan esinlenerek konur.
Bu albümün adına gelince oda bir söylentiye göre NBA’de NY Knicks benchinden oturan Tim Thomas’ın Stephon Marbury’e "Everyone in this organization is afraid of you, but I’m not, and I will beat your ass."demesinden çıktığı söylenmektedir.
Böylesine kendine güvenen bir albüm ismiyle yola çıkan Yo La Tengo albümüde bu güvenle , ama bence epeyce riskli, bir parçayla açmışlar.”Pass the Hatchet, I Think I'm Goodkind” yaklaşık 11 dk bir jam seesiondaymış izlenimi veren bir şarkı.Kapanışta gene uzun “The Story of Yo La Tengo” ile bitiyor.Oda yaklaşıkl 12 dk bir parça.
”Beanbag Chair” albümün hit adayı.70’ler havasını veren bu şarkının sözleride hoş;
I have spent my life trying to understand
Just how my life lets aware who I am
But it leaves a bitter taste
And feels like such a waste
I am so totally vague
Betray the dark line, see if I care
I loved you when I was young
But no more
So burn down the fireman's fair
Yumuşak vokalleri ile bir ikinci hit adayı albümden Mr.Tough.
Hey Mr. Tough
Don't you think we've suffered enough?
Why don't you meet me on the dancefloor
When it's time-to-time time?
And if you need to tell me something once
You won't have to say it twice
And if you ask for a nickel
I'm gonna hand you a dime
And we'll forget about our problems at home
For a little while
And leave our worries in the corner
Leave them in a big big pile
Pretend everything can be alright
Bu sıcak günlerde eminim çoğumuzun sıcaktan uyuyamayıp sabahları düşünecelerimize tercüman olan
“Black Flowers”;
You can take what you can get
I forgive but I forget
You can never sleep enough
And your alarm is going off
You wake up and you can't pretend
A dream was just a dream again
Won't you dry your eyes?
But it doesn't matter anymore
You did just what you did before
Until you realize the words
Are going on and on and on
84 yılından beri 15. albümlerini çıkaran veteran Indie grubunun bu albümünü dinlemenizde fayda değişik türleri içinde bulunduran bu albüm yumuşak vokallerin yanı sıra 60lardan 70lerden değişik soundlar kulağınıza gelecek.Yazıyı “do not afraid of them and let them beat your ass” diyerek bitireyim bari. Bu kadar ciddi yazarken olmadı belki ama olsun............
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder