31 Ocak 2011 Pazartesi

Haftanın Playlist'i

Playlist olayını kimin olduğunu unuttuğum birinin blogunda keşfettim.İlk Playlist olarak Morricone'i seçtim.Bakalım beğenecek misiniz?


MusicPlaylistView Profile
Create a playlist at MixPod.com

30 Ocak 2011 Pazar

Adele - 21
Lily Allen, Kate Nash,Duffy derken ikinci albümü Adele'de çıkardı.Aslında Adele ses olarak bu saydığım isimlerden çok daha başarılı bir isim.



İlk albüm "19" içerik olarak beni tatmin eden bir albümdü.Zaten bir çok ödülde kazanmıştı.Bu albümü bir haftadır dinliyorum.Blues ağırlık soul tarzından parçalardan oluşuyor albüm.Adele'in vokali son derece başarılı.Albüm çıktığı hafta İngiltere'de 1 numaraya çıktı.Hatta Arctic Monkeys'in ilk hafta albüm satma rekorunu zorladı ama geçemedi.



Bu albümde ilk albüm gibi bir cover var.İlk albümde Bob Dylan'dan "Makes you feel my love" başarı ile seslendirirken bu albümde The Cure'dan "Lovesong" biraz sönük kalmış düşüncesindeyim.Albümden ilk single ise aşağıda dinleyebileceğiniz "Rolling In The Deep"



Albümde diğer favori şarkılarıma gelince;Rumor has it, He won't go, Someone like you

11 Ocak 2011 Salı

Babalar 2010'da döndü 3.Bölüm

Inxs - Original Sin

Yanlış hatırlamıyorsam orta üç veya lise bir yıllarında "Listen like a thieves" ile INXS dinlemeye başlamıştım. O zamanlar karışık kasetlerimde mutlaka bir iki INXS şarkısı olurdu. Sonra "Kick" albümü çıktı. Kimbilir kaç defa kasetçalarımda "Need you tonight"ı dinlemişimdir. "Devil inside","Never tear us apart" da aynı şekilde. O sıralar orjinal plaktan çekme kasetler alırdım. Meşhur "Kick" albümü o şekilde alınmış bir albümdür arşivimde.Düşününce kaset kavramı ne kadar uzakta kaldı.



En son kasetlerimi atalı herhalde 2 yıl olmuştur. O sıralar daha zor eskitirdim albümleri. Şarkı aralarını bulan teyplerde ileri geri sararak dinlerdim. Klipleri de TRT2'de anten ayarı yaparak videoya kayıt ederdim. Sonra yanlış hatırlamıyorsam TRT2 için anten taktırmıştı babam. Elde etmek ne kadar zorsa o kadar kıymet biliyor insan. Şimdi youtube'dan istediğim videoyu seyredebilirken o sıralar o sayılı müzik programlarını beklerdim.

Neyse, sonrasında "X" albümü çıktığında üniversitede okuyordum. O sıralar plaktan kayıt olayını bırakmış Unkapanı'ndan kaset, sonraki yıllarda CD almaya başlamıştım. Hatta annemin "her yer kaset oldu" söylenmelerine karşı aldıklarımı eve çaktırmadan sokardım.



Bu albümde yüksek sesli dinlediğim parçalar "Suicide blonde","Stairs,"Lately" idi.



Bundan sonra favori albümüm "Welcome to wherever you are" çıktı. Bu albümde "Baby don't cry","Not enough time" ve tabii ki "Beautiful girl" favori şarkılarım oldu.



Bu albümün biraz arada kalmış olduğunu düşünsem de, bu yazıyı yazarken gördüğüm kadarı ile 1992 yılının en sevilen albümleri arasında yer almış. Bu kadar övdükten sonra bu albüme biraz kıyak geçerek 2.videoyu koymam gerek.



Bu albümden sonra INXS'den uzaklaştığımı fark ettim. Zaten "Full moon dirty heart" ve "Elegantly wasted" albümlerini alsam da çok sevmemişimdir.



1997 yılının Kasım ayında Michael Hutchence intihar edince, grup ciddi bir sarsıntı geçirdi. Bu kadar önemli vokalistlerin yerine kim gelse başarılı olamayacağı açık. Queen gibi doğrudan bir vokalistle yoluna devam edeceğine "Rock Star: INXS" isimli bir yarışma ile solist aramaya başladılar.Sonunda sesi oldukça Michael Hutchence'a benzeyen J. D. Fortune yarışmayı kazandı. Oldukça vasat bir albüm olan "Switch" ile tekrar müzik piyasasına dönseler de pek başarılı olamadılar.



Yukarıdaki videoda sizin de fark edeceğiniz üzere, yeni solistin sesi oldukça Michael'a benziyor ancak bence taklitten öteye pek fazla geçemiyor.

Bu yazıyı aslında 2010 yılında çıkan Inxs tribute albümü "Original Sin" için yazmaya karar versem de yazıya başlayınca biraz INXS tarihi biraz Gülercan müzik tarihine döndü. Esas amacıma dönersek albüm bende biraz nostalji yarattığı için mi bilinmez hoşuma gitti. Albüm değişik vokalistlerle INXS üyelerinin Michael'ı anması gibi düşünülebilir. Özellikle Rob Thomas (Original sin) ve Tricky (Mediate) şarkılarının girişleri, sanki Michael ölmemiş şarkıları tekrar seslendiriyormuş gibi izlenim veriyor. Hatta itiraf etmem gerekirse "Kick" albümünde en sevmediğim şarkı "Mediate" bu albümde favori şarkım oldu. Bu iki parça hariç "Never tear us apart"da Ben Harper ile Mylène Farmer ,"Mystify"'da Loane ve John Mayer çok başarılılar. "Mystify" Loane fransızca söylemesi çok hoş olmuş.



Tamamıyla nostalji amaçlı bile olsa bu albümü kaçırmayın derim.


8 Ocak 2011 Cumartesi

Babalar 2010'da döndü 2.Bölüm

Bu sene en çok dinlediğim albüm listesinde bulunan bir albümden bahsetmek istiyorum. Elton John ve Leon Russel'ın The Union albümü. Elton John hayranı sayılmam.Tamamiyle meraktan edindiğim bir albüm olmasına rağmen çok sevdim.



Albümde Neil Young, Brian Wilson, Booker T Jones Elton ve Leon eşlik etmişler.



If it wasn't for bad,Hey Ahab ve Jimmie Rodgers' Dream favori parçalarım
Aşağıda "Hey Ahab"'ın Ekim ayında New York'da çekilmiş konser görüntüleri yer almakta.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Her sene en iyi albümler sıralaması yapılır.Bu sıralamalar ne kadar objektiftir tartışılır.Ben listemi hazırlarken o yıl en çok dinlediğim albümlerden yola çıktım.Haziran ayındaki listemden geriye 2 albüm kaldığını farkettim.

The Suburbs -Arcade Fire



Bu sene her eleştirmenin listesinde ilk üçte yeralan bir albüm.Elbette benimde en çok dinlediğim albümlerden biriydi.



Band of Joy-Robert Plant



Devamlı takip ettiğim biri değil Robert Plant ama bu albümünü çok sevdim.Bir evvelki yazıda bu albümden bir klip koyduğum için bu sefer Band of Joy'la seslendirdiği bir klasiği seçtim



Contra -Vampire Weekend



İlk altı ayın listesinde de yer alan iki albümden biri.Eylül ayında canlı seyretmemizinde etkisi var elbette.Her ne kadar ilk albüm kadar başarılı bulmasamda Eylülden beri aşağıdaki şarkıyı kaç kere dinlediğimi bilemiyorum.



Grinderman 2



Nick Cave Grinderman ile bence ilk albümden daha başarılı bir iş çıkarmış.



High Violet - The National



The National çıkardığı son iki albüm ile o senelerde en çok dinlediğim albüm listelerime girmişti bu senede farklı olmadı.Aşağıdaki parçada albümde en sevdiklerimden



The ArchAndroid (Suites II and III) - Janelle Monáe



Listemde tarz olarak en farklı albüm bu ama sonuna kadar hak ediyor.



The Age of Adz -Sufjan Stevens



Sufjan Stevens yanlış hatırlamıyorsam yedi sene evvel Amerika eyaletleri ile alakalı albümler çıkarmaya başlamıştı ama eyalet sayısı düşünülünce bu hayatta bitirmesi oldukça zor görünüyordu.Zaten en son 2006 yılında "The Avalanche: Outtakes and Extras from the Illinois Album" albümünü çıkardı.Arada bir konserimsi albüm çıkarsa eyalet albümlerinden şimdilik ses yok.Bu albüm biraz ağır olmasına rağmen bu sene keyifle dinlediğim bir albüm oldu.



Teen Dream -Beach House



Boston'da Vampire Weekend'in alt grubu olarak seyretmiştik.O performanstan hiç memnun kalmasamda bu senenin en iyilerinden biri olduğu kesin.



American Slang-Gaslight Anthem

Haziran ayında yaptığım listeden ikinci albüm Gaslight Anthem'den.Belçika'da canlı seyretme şansını üşengeçliğimden kaçırdık.



The Union -Elton John &Leon Russel

ma

Bunca seneden sonra Elton John hayranı olacağım aklıma gelmezdi.